Aleniyet İlkesi
Konu Hakkındaki Örnek Yargıtay Kararları
Yargıtay 15.Hukuk Dairesi 2019/648 Esas ve 2019/4945 Karar sayılı ilamında “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin adil yargılanma hakkı ile ilgili 6. maddesine göre ise taraflar; davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini, davaya ilişkin savunmaları için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olma, kendini savunma, avukat yardımından yararlanmayı isteme hakkına sahiptir. Bu hakkın unsurlarından olan aleniyet ilkesi hukukumuzda HMK'nın 28. maddede kapsamlı olarak düzenlenmiştir. Belirtilen hukuki dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı ve aleniyet ilkesi ile hak arama hürriyetinin gerçekleşmesinin en önemli aracı duruşma yapılmasıdır… Mahkemece 03.04.2017 tarihli celsede davacı vekilinin mazeretinin kabulüne, duruşma gününü UYAP üzerinden öğrenmesine ve kesin süre ile ilgili ihtar için davacı vekiline davetiye tebliğine karar verilmiştir. Usul yasalarımızda mazeretin kabulü halinde yeni duruşma gününün UYAP sisteminden öğrenilmesi şeklinde bir düzenleme olmadığı gibi, kesin süre ile ilgili davacı vekiline çıkarılmasına karar verilen davetiyenin de çıkarılmadığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin mazeretinin kabulüne karar verilip duruşma gününün UYAP üzerinden öğrenmesine karar verilmesi, aynı celsede davacı vekiline çıkarılmasına karar verilen davetiyenin çıkarılmaksızın incelemeye devam edilerek davacının defter incelemesinden vazgeçmiş sayılacağına ilişkin kabul ile davanın reddine karar verilmesi yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde içtihatta bulunmuştur.
Yargıtay 16.Hukuk Dairesi 2016/6771 Esas ve 2018/6295 Karar sayılı ilamında “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 36. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesinde yer alan adil yargılanma hakkı ve bu hakkın garantileri olan "aleni yargılama ilkesi" ve "hukuki dinlenilme hakkı"nın amacı, yargılama sürecini ve kararın verilişini kamu denetimine açık tutmak suretiyle adaletin yerine getiriliş biçimini görünür kılmak, kamu eliyle karar verme sürecini denetleyerek kişinin adil yargılanma hakkını güvence altına almak ve adalete güveni korumaktır.” şeklinde içtihatta bulunmuştur.
Yargıtay 13.Hukuk Dairesi 2016/18239 Esas ve 2018/3253 Karar sayılı ilamında “Bu kapsamda dosya ele alındığında, 20.11.2015 tarihli 8.celsede, bir sonraki duruşmanın tarihi 04.03.2016 olarak belirlenmiş olduğu halde, bu tarih beklenilmeksizin ve bir duruşma da açılmaksızın, doğrudan gerekçeli karar ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraf katılımı sağlanmaksızın, yukarıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuş olması ile aleni yargılama ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkının ihlaline sebebiyet verilmiştir.” şeklinde içtihatta bulunmuştur.
Bayar Hukuk Bürosu kurucusu Avukat Hüseyin BAYAR, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 28.maddesinde düzenlenmiş yargılamaya hâkim olan ilkelerden aleniyet ilkesi hakkında Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının ilgili maddeleri ve Yargıtay Hukuk Dairelerinin emsal kararları ile birlikte kaleme almıştır.