Güncellenme Tarihi: 27 Ekim 2024

Türk Medeni Kanunu’nun 163. maddesi, eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi veya haysiyetsiz bir hayat sürmesi durumunda boşanma talebine olanak tanır. Bu tür durumlar, özel bir boşanma sebebi olarak kabul edilir.

Eşlerden birinin suç işlemesi, boşanma için tek başına yeterli değildir. Aynı zamanda, bu suç nedeniyle diğer eşten birlikte yaşamaya devam etmesinin beklenemeyeceğinin ispat edilmesi gerekmektedir. Bu şartın sağlanabilmesi için aşağıdaki unsurlar dikkate alınır:

• Yüz kızartıcı suçlar (zimmet, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik vb.) işlendiğinde, birlikte yaşamanın beklenemeyeceği ispatlanırsa boşanma kararı verilmelidir.
• Siyasi suçlar, yüz kızartıcı suçlar kapsamında değerlendirilmez ve bu tür suçlardan ötürü boşanma talebinde bulunulamaz.
• Somut duruma göre toplumun suça verdiği tepki ve müşterek hayatın çekilmezliği mahkeme tarafından değerlendirilir.
• Evlenmeden önce işlenen suçlara dayanarak bu maddeye göre boşanma talep edilemez. Bu durumda, evliliğin butlanı veya iptali yollarına başvurulabilir.

Suçun öğrenilmesinden sonra açılan boşanma davası sırasında ceza davası da devam ediyorsa, Aile Mahkemesi hâkimi ceza yargılamasını bekletici mesele yapabilir. Bu durumda, ceza davasının sonucu boşanma davasının sonucunu etkileyebilir.

Suç işlemiş olan eşe, genel prensip olarak çocukların velayeti verilmez. Çünkü velayet kararı verilirken öncelikli olarak çocuğun güvenliği göz önünde bulundurulur.

Mahkeme hâkimi, tüm delilleri değerlendirerek velayet konusunda nihai kararını verir.

Eğer eşinizin işlediği suç, sizinle birlikte yaşamasını imkânsız hale getirmişse veya birlikte yaşamaya devam etmeniz sizin için haksızlık teşkil ediyorsa, boşanma talebinde bulunabilirsiniz.

Bayar Hukuk Bürosu, boşanma hukuku alanında danışmanlık ve avukatlık hizmetleri sunmaktadır.