İcra Takibi Nasıl Başlatılır? Süreç ve Gerekli Belgeler

İcra takibi, alacaklının, borçlunun malvarlığına veya kazancına el koyarak borcunu tahsil edebilmesi için başvurduğu hukuki bir süreçtir. Türkiye’de icra takibi, İcra ve İflas Kanunu'na (İİK) dayanarak başlatılır ve icra daireleri aracılığıyla yürütülür. Alacaklının, icra takibi başlatabilmesi için mahkeme kararı gerekmemektedir; yalnızca borçluya karşı iddiasını beyan etmesi yeterlidir.

İcra takibi başlatabilmek için alacaklının belirli adımları izleyerek yasal süreçleri tamamlaması gerekir. İşte icra takibinin genel adımları:

Alacaklı, borçluya karşı alacağını tahsil etmek için icra dairesine başvurur. Bu başvuru yazılı olarak yapılır ve takip talebi adı verilen belge sunulur.

Alacaklının icra dairesine sunduğu bu belge, borçlunun kimlik bilgilerini, borcun nedenini ve miktarını içerir. Takip talebinde alacaklının açık kimliği, alacak miktarı, borçluya gönderilecek ödeme emrinin içeriği gibi bilgiler yer almalıdır.

İcra dairesi, takip talebini aldıktan sonra borçluya bir ödeme emri gönderir. Bu emirde, borçluya borcunu belirli bir süre içinde ödemesi gerektiği bildirilir. Borçlunun, ödeme emrini aldıktan sonra 7 gün içinde itiraz hakkı vardır.

İcra takibi başlatırken alacaklının icra dairesine sunması gereken belgeler şunlardır:

Borcun nedenini, miktarını ve borçlunun kimlik bilgilerini içeren bu belge, icra takibinin başlatılabilmesi için zorunludur.

Borcun dayanağını oluşturan herhangi bir senet, sözleşme veya fatura gibi belgeler de sunulmalıdır. Özellikle kambiyo senetlerine dayalı icra takiplerinde bu belgeler önem taşır.

Eğer borç faizli ise, borcun hangi tarihten itibaren faiz işlediği ve toplam borç miktarını gösteren bir hesap özeti eklenmelidir.

Borçluya gönderilen ödeme emrinin ardından, borçlunun belirli hakları bulunmaktadır. Borçlu, ödeme emrini aldıktan sonra aşağıdaki yolları izleyebilir:

Borçlu, ödeme emrini aldıktan sonra 7 gün içinde borcunu ödeyebilir ve icra takibini durdurabilir.

Eğer borçlu borca itiraz ederse, bu itirazı icra dairesine bildirebilir. Borca yapılan itiraz, icra takibini durdurur ve uyuşmazlığın çözülmesi için mahkeme süreci başlar.

Borçlu, ödeme yapamıyorsa 7 gün içinde mal bildiriminde bulunmak zorundadır. Bu süreçte borçlu, malvarlığını ve kazancını beyan eder.

Borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesi ya da itirazın reddedilmesi durumunda, alacaklının haciz talebinde bulunma hakkı doğar. Haciz süreci şu şekildedir:

Alacaklı, icra dairesine başvurarak borçlunun taşınır ve taşınmaz mallarına haciz konulmasını talep edebilir.

İcra memurları, borçlunun malvarlığını tespit ederek haciz işlemini başlatır. Haciz edilen mallar, alacaklıya borç miktarı kadar tahsilat yapılana kadar satılamaz veya devredilemez.

İcra takibi başlatılırken dikkat edilmesi gereken birkaç önemli nokta vardır:

Takip talebindeki eksiklikler, süreci uzatabilir veya itiraz edilmesine yol açabilir.

Borçluya ödeme emri doğru bir şekilde tebliğ edilmelidir. Tebligatın usulüne uygun yapılmaması, icra takibinin iptal edilmesine neden olabilir.

Borçlunun ödeme emrine itiraz süresi kesin olup, bu süreyi kaçıran borçlunun itiraz hakkı ortadan kalkar.

İcra takibi, alacaklıların borçlarını tahsil edebilmesi için etkili bir hukuki yoldur. Ancak bu süreç, belirli kurallar ve belgeler çerçevesinde yürütülür. Alacaklının icra dairesine sunacağı belgelerin eksiksiz ve doğru olması, sürecin sorunsuz ilerlemesi açısından büyük önem taşır. Aynı şekilde borçlunun da itiraz haklarını doğru ve zamanında kullanması gereklidir.