Güncellenme Tarihi: 26 Ekim 2024

Hayata kast, Türk Medeni Kanunu’nun 162. maddesinde düzenlenmiş özel bir boşanma sebebidir. Bir eşin diğer eşi öldürmeye yönelik kasıtlı bir eylemde bulunması durumunda, boşanmaya karar verilmesi zorunludur. Bu sebeple, hayata kast, mutlak boşanma sebebi olarak kabul edilir ve ispat edildiğinde mahkeme tarafından doğrudan boşanma kararı verilir.

Hayata kast, aşağıdaki durumlar çerçevesinde değerlendirilir:

• Eşin, diğer eşi öldürmeye yönelik somut bir eylemde bulunması.
• Eşi, intihara teşvik etmek amacıyla elverişli araçlar sağlanması.
• Eşi öldürme niyetiyle hareket edilmesi, ancak elverişsiz araçlar kullanılması sebebiyle eylemin başarısız olması.
• Eşi öldürmek için tüm girişimlerin yapılmış olması, ancak ölümün elde olmayan sebeplerle gerçekleşmemesi.

Hayata kast olarak kabul edilmeyen haller ise şunlardır:

• Sadece tehditlerin bulunması, ancak somut bir eylemin olmaması.
• Taksirle hareket edilmesi ve eşin kasten öldürülmemesi.
• Eşlerden birinin, diğer eşin akrabalarına yönelik hayata kast eylemleri. Bu tür durumlar, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma nedeni olabilir.

Hayata kast içeren eylemler, boşanma davalarında önemli bir yer tuttuğu gibi aynı zamanda mirastan yoksunluk sebebi olarak da değerlendirilir. Ceza mahkemesinin, boşanma davasına konu olan eylemle ilgili vereceği maddi olay tespitine ilişkin karar, hukuk hâkimini bağlar ve bu sebeple hukuk hâkimi ceza yargılamasını bekletici mesele yapabilir.

Hayata kast nedeniyle boşanma davasında ispat yükümlülüğü, hayata kast iddiasında bulunan eşe aittir. Her türlü delil sunulabilir. Bayar Hukuk Bürosu olarak, boşanma hukuku ile ilgili tüm davalarda profesyonel avukatlık ve danışmanlık hizmetleri sunmaktayız.