Güncellenme Tarihi: 03 Kasım 2024
Ceza Muhakemesinde Delillerin Sunumu ve Yasak Delillerin Hükme Etkisi
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 217. maddesi, delilleri takdir yetkisini düzenler. Bu madde, ceza muhakemesi hukukumuzda delil serbestisi sisteminin geçerli olduğunu ortaya koyar. Ancak bu sistem, delil yasakları ile birlikte değerlendirilmelidir. Delilin mahkeme huzurunda sunulması gerektiği için doğrudan doğruyalık ilkesi önemlidir.
Hakim, kararını yalnızca duruşmaya getirilmiş ve huzurda tartışılmış delillere dayandırabilir. Yüklenen suç, hukuka uygun olarak elde edilmiş tüm delillerle ispatlanabilir, ancak kanuna aykırı elde edilen bulgular delil olarak kabul edilmez.
İfade Alma ve Sorguda Yasak Usuller
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 148. maddesi, ifade alma ve sorgulamada yasak usulleri düzenler. Şüpheli ve sanığın beyanı özgür iradeye dayanmalı ve kötü muamele, işkence, aldatma, cebir veya tehdit gibi bedensel veya ruhsal müdahaleler içermemelidir. Ayrıca, kanuna aykırı yarar vaadi sunulamaz.
Yasak usullerle alınan ifadeler, rıza ile verilmiş olsa dahi delil olarak kabul edilmez. Müdafi olmaksızın alınan ifadeler, sanık tarafından hakim önünde doğrulanmadıkça hükme esas alınamaz.
Aydınlatma Yükümlülüğüne Uyulmaması
Delilin elde edilmesi sırasında aydınlatma yükümlülüğünün ihlali hukuka aykırılık sonucunu doğurur. Örnekler:
- Yakalanan kişiye haklarının bildirilmemesi
- Susma hakkının ve yakınlarını suçlamama hakkının hatırlatılmaması
- Müdafiden yararlanma hakkının hatırlatılmaması
Bu hakların bildirilmemesi sonucunda elde edilen deliller de mahkeme kararında kullanılamaz.
Koruma Tedbirlerinde Hukuka Aykırılıklar
Koruma tedbirlerinin karar aşamasındaki hukuka aykırılıklar, bu tedbirlerle elde edilen delillerin yasaklanmasına neden olur. Örneğin, teknik takip veya arama işlemlerinin usulsüz yapılması durumunda bu deliller kullanılamaz.
Hukuka Aykırı Delillerin Hükme Etkisi
Hukuka aykırı elde edilen delillerin hükme dayanak yapılması yasaktır. Soruşturma veya kovuşturma aşamasında, hukuka aykırı yollarla elde edilen deliller üçüncü kişiler tarafından elde edilmiş olsa dahi aynı yaptırım geçerlidir. Mahkeme, hukuka aykırı delilleri dosyada bulundurarak hükme etki etmediğini açıklar.
Ayrıca, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) hukuka aykırı delillerle verilen mahkumiyet kararlarını adil yargılanma hakkının ihlali olarak kabul etmektedir. Ceza muhakemesinin amacı yalnızca mahkumiyet değil, gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır. Bu süreçte hukuk kurallarına uyulması, adil bir yargılama için zorunludur.
Bu makale, Bayar Hukuk Bürosu kurucusu Avukat Hüseyin Bayar tarafından hazırlanmış olup Bayar Hukuk Bürosu’na aittir. İzinsiz kopyalanamaz veya kullanılamaz.