Yağma suçu, bir kişinin, başkasının malını, cebir veya tehdit kullanarak zorla almasıyla işlenen bir suçtur. Türk Ceza Kanunu'nun 148. maddesinde düzenlenmiştir ve malvarlığına karşı işlenen en ağır suçlardan biri olarak kabul edilir.
Yağma suçunun oluşması için iki temel unsur bulunur:
Yağma suçu için öngörülen cezalar:
Yağma suçunun daha ağır cezalarla cezalandırılmasına neden olan durumlar şunlardır:
Yağma suçunda hafifletici sebepler sınırlıdır. Ancak, sanığın iyi hali veya failin suç işleme sürecinde mağdura zarar vermekten kaçınması gibi durumlar cezayı hafifletebilir. Ayrıca, mağdurun uğradığı zararın giderilmesi de cezada indirim yapılmasına yol açabilir.
Yağma suçunda verilen hapis cezaları Ceza İnfaz Kanunu hükümlerine göre infaz edilir. Suçun ağırlığı nedeniyle genellikle denetimli serbestlik ve şartlı tahliye imkanları daha sınırlı olabilir.
Yağma suçu şikayete tabi değildir. Suçun işlenmesi tespit edildiğinde, mağdurun şikayeti olmadan da kamu davası açılabilir.
Yağma suçu, suçun ağırlığı nedeniyle genellikle HAGB kapsamında değildir. Ancak bazı hafifletici sebeplerin varlığı halinde HAGB kararı verilebilir.
Yağma suçu, resen soruşturulan suçlar arasında yer aldığından, mağdurun şikayeti gerekmeden kamu davası açılabilir. Ancak, mağdurun olaydan hemen sonra emniyet güçlerine başvurması soruşturma sürecini hızlandırabilir.
Yağma suçu için zaman aşımı süresi 15 yıldır. Bu süre zarfında suçun işlenmiş olduğu ortaya çıkarsa, fail hakkında kamu davası açılabilir.
Fail, daha önce yağma suçu işlemişse ve tekrar bu suçu işlerse, ceza tekerrür hükümlerine göre artırılır. Ceza infaz süreci de buna göre uzatılabilir.
Yağma suçunda etkin pişmanlık hükümleri sınırlı olarak uygulanabilir. Failin mağdura verdiği zararı giderdiği durumlarda, mahkeme cezayı hafifletebilir. Ancak bu indirimler genellikle sınırlıdır.
Mağdur, uğradığı maddi ve manevi zararları gidermek amacıyla fail hakkında tazminat davası açabilir. Bu süreç, mağdurun malvarlığı kaybını telafi etmeye yönelik olabilir.
Bir kişi, gece vakti bir mağazaya silahla girip, kasadaki parayı zorla aldıysa bu eylem yağma suçunu oluşturur. Failin bu suçu silahla işlemesi ve gece vakti olması nedeniyle cezası artırılarak 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.
Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin verdiği bir kararda, failin mağdurdan cebir ve tehdit yoluyla mal alması, suçun yağma olarak kabul edilmiştir. Kararda, mağdurun üzerindeki zorlayıcı etkilerin suçun temel unsuru olduğu vurgulanmıştır. Cebir kullanımı ve silahla işlenmiş olması cezayı ağırlaştırmıştır.
Mağdurun yağma olayında tehdit ve cebirle karşılaşması halinde derhal emniyet güçlerine başvurması önemlidir. Ayrıca, mağdur olayın ardından delilleri (kamera kayıtları, tanıklar) koruyarak, suçun tespit edilmesine katkıda bulunabilir.
Yağma suçu, toplumda ciddi bir korku ve güvensizlik ortamı yaratır. Bireyler arasında sosyal ve ekonomik adaletsizlik duygusunu körükleyen bu suç, özellikle toplumun dezavantajlı kesimlerini hedef alarak bireysel travmalara yol açabilir.