Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, bir kimsenin özel hayatına dair gizli bilgi ve görüntülerin izinsiz olarak elde edilmesi, yayılması veya kaydedilmesi durumunda işlenen bir suçtur. Türk Ceza Kanunu’nun 134. maddesinde düzenlenmiştir ve kişisel mahremiyetin korunması amacı taşır.
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu ağırlaştıran durumlar şunlardır:
Hafifletici sebepler şunlardır:
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu için zaman aşımı süresi 8 yıldır.
Eğer fail daha önce özel hayatın gizliliğini ihlal suçu işlemişse ve aynı suçu tekrar işlerse, ceza tekerrür hükümleri gereği artırılır.
Fail, mağdurdan özür diler ve zararını karşılar, elde ettiği gizli görüntüleri yok ederse, etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir ve ceza indirimi talep edilebilir.
Mağdur, özel hayatının ihlali nedeniyle uğradığı zararlara karşı fail aleyhine tazminat davası açabilir. Gizli görüntü ve bilgilerin izinsiz kaydedilmesi ve paylaşılması durumunda manevi tazminat talep edilebilir.
Bir kişinin, başkasının izni olmadan evinde özel görüntülerini kaydedip sosyal medya platformlarında paylaşması, özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamına girer. Bu durumda fail, 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilir.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, bir davada, failin mağdurun izni olmadan çektiği özel görüntüleri paylaşmasını ağırlaştırılmış hak ihlali olarak değerlendirmiş ve en üst sınırdan ceza verilmesine hükmetmiştir. Kararda, kişilerin mahremiyetine yönelik bu tür müdahalelerin toplumda onarılamaz zararlara yol açtığı vurgulanmıştır.
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu, mağdurlar üzerinde derin psikolojik travmalara yol açabilir ve onların sosyal yaşamlarını olumsuz etkileyebilir. Bu tür suçlar, mağdurun itibarı ve sosyal ilişkilerinde uzun süreli etkiler bırakabilir.