İhaleye fesat karıştırma suçu, bir kişinin kamu veya özel sektörde gerçekleştirilen ihalelerde adil rekabeti bozacak şekilde müdahalelerde bulunması durumunda işlenir. Türk Ceza Kanunu’nun 235. maddesinde düzenlenmiştir ve kamu güvenini ihlal eden ciddi bir suçtur.
İhaleye fesat karıştırma suçunun unsurları şunlardır:
İhaleye fesat karıştırma suçunun cezaları:
Ağırlaştırıcı sebepler:
İhaleye fesat karıştırma suçunda hafifletici sebepler şunlar olabilir:
İhaleye fesat karıştırma suçunda verilen cezalar, Ceza İnfaz Kanunu hükümlerine göre infaz edilir. Suçun ciddiyetine bağlı olarak failin denetimli serbestlik veya şartlı tahliye imkanlarından yararlanma ihtimali sınırlandırılabilir.
İhaleye fesat karıştırma suçu şikayete tabi değildir. Savcılık, suçu öğrendiğinde resen soruşturma başlatır ve kamu davası açılır.
Bu suç genellikle HAGB kapsamına girmez, ancak failin sabıkasız olması ve suçun hafif nitelikte işlenmiş olması durumunda HAGB kararı verilebilir.
İhaleye fesat karıştırma suçu için zaman aşımı süresi 15 yıldır.
Eğer fail daha önce aynı suçu işlemişse ve tekrar işlenirse, ceza tekerrür hükümleri gereği artırılır.
Fail, ihaleye fesat karıştırdığı süreci düzeltir veya kamu zararını giderirse, etkin pişmanlık hükümleri uygulanabilir ve ceza indirimi yapılabilir.
İhale nedeniyle zarar gören kurum veya kişiler, fail aleyhine tazminat davası açarak maddi kayıplarını talep edebilirler.
Bir ihale komisyonu başkanının, belirli bir firmaya avantaj sağlamak için diğer firmaların tekliflerini ihale dışı bırakması, ihaleye fesat karıştırma suçu kapsamında değerlendirilir. Bu durumda fail, 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezasına çarptırılabilir.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi, bir davada ihale sürecinde yapılan usulsüzlükleri değerlendirerek, failin kamu zararı doğurduğunu tespit etmiş ve en üst sınırdan ceza verilmesine karar vermiştir. Yargıtay, ihale süreçlerine yönelik bu tür müdahalelerin, kamu yararına büyük zararlar verebileceğini vurgulamıştır.
İhaleye fesat karıştırma suçu, kamuya ve özel sektöre büyük zararlar verir. Toplumda adalet duygusunu zedeler, özellikle kamu kurumlarına olan güveni sarsar. Ekonomik anlamda kamu kaynaklarının verimli kullanılmaması, geniş çaplı sosyal ve ekonomik sorunlara yol açabilir.