Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) en önemli hedeflerinden biri, çocuklara karşı işlenen suçların önlenmesi ve cezalandırılmasıdır. TCK’da çocuklara yönelik özel hükümler içeren maddeler bulunur ve bu maddeler, çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimlerini korumayı amaçlar.
TCK’da çocuklara karşı işlenen temel suçlar şunlardır:
5237 sayılı Kanun, çocuklara karşı işlenen suçları ağır yaptırımlarla cezalandırır:
Çocuklara karşı işlenen suçlar genellikle şikayete tabi değildir. Bu suçlar, kamu düzenini tehdit eden nitelikte oldukları için yetkili makamlar tarafından re’sen soruşturma başlatılır. Özellikle cinsel istismar suçlarında mağdurun şikayetçi olup olmaması önem arz etmez; devlet tarafından otomatik olarak soruşturma başlatılır.
5237 sayılı Kanun kapsamında çocuklara karşı işlenen suçlar için zaman aşımı süreleri genellikle uzundur. Cinsel istismar suçlarında zaman aşımı süresi 15 yıldır. Diğer suçlar için genel zaman aşımı süresi 8 yıl olarak belirlenmiştir. Ancak, mağdurun çocuk olması halinde bu süre daha da uzayabilir.
Çocuklara karşı işlenen suçlar, genellikle HAGB kapsamına girmez. Suçun niteliği ve mağdurun durumu dikkate alınarak, cezanın ertelenmesi veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması gibi durumlar uygulanmaz. Özellikle cinsel suçlarda HAGB'nin uygulanması yasaklanmıştır.
Eğer fail daha önce benzer suçlardan hüküm giymişse, mükerrerlik durumu devreye girer ve ceza artırılır. Türk Ceza Kanunu’na göre, aynı suçu birden fazla kez işleyen kişilere verilen cezalar daha sert infaz koşulları altında gerçekleştirilir.
5237 sayılı Kanun kapsamında çocuklara karşı işlenen suçlar için verilen cezalar, Ceza İnfaz Kanunu çerçevesinde infaz edilir. Ancak, infaz rejimi konusunda dikkatli olunmalıdır. Özellikle cinsel suçlarda failin koşullu salıverilmesi veya denetimli serbestlikten yararlanması sınırlandırılmıştır.
Çocuklara karşı işlenen suçlar, uluslararası hukukun da önemli bir parçasıdır. Türkiye, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'ye taraf olup, çocukların korunması için gerekli hukuki düzenlemeleri yapmıştır. Bu kapsamda, çocuk haklarının korunması uluslararası düzeyde de garanti altına alınmaktadır.
Çocuklara yönelik suçlar, yalnızca mağdurlar değil, toplumsal düzen açısından da büyük riskler barındırır. Bu suçların önlenmesi için devlet organları, aileler ve ilgili tüm kesimler iş birliği içinde olmalıdır. Ayrıca bu suçlar, failin yaşam boyu cezai yaptırımlarla karşılaşabileceği ağır sonuçlar doğurabilir.
Son dönemde İstanbul’da görülen bir davada, bir okulda görev yapan öğretmen, çocuklara yönelik cinsel istismar suçlamasıyla 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu dava, çocuklara karşı işlenen suçların Türk Ceza Kanunu kapsamında ne kadar ciddi sonuçlar doğurabileceğini gözler önüne sermektedir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, çocukların korunmasını amaçlayan önemli hükümler içerir. Cinsel istismar, çocuk kaçırma ve zorla çalıştırma gibi suçlar ağır cezalarla cezalandırılır ve bu suçlar kamu düzenini tehdit eden nitelikte olduğundan re’sen soruşturulur. Zaman aşımı, mükerrerlik ve infaz rejimi gibi faktörler, cezai sürecin seyrinde belirleyici rol oynar.